|
Giriş ve Amaç:
Dünyada ve ülkemizde önemli bir kadın sağlığı sorunu olan serviks kanseri ile mücadelede erken tanı ve tedaviye imkan sağlayan tarama testlerinin önemi büyüktür.
Bu çalışmada; İstanbul’un bir ilçesinde 2019-2020 yıllarında yapılan servikal kanser taramalarında şüpheli bulunan kişilerin sürecin devamında hastaneye başvuru durumlarını, sağlık konusundaki farkındalık değişimlerini ve COVİD-19 pandemisinden etkilenimlerini ortaya koymak amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem:
Araştırma, tanımlayıcı tipte bir araştırma olup evrenini 01.01.2019-31.12.2020 yıllarında İstanbul’un bir ilçesinde serviks kanseri taramalarında şüpheli bulunan 120 kişi oluşturmaktadır. Tüm evrene ulaşmak hedeflenmiş, %66,66’sına ulaşılmıştır. Kişilerin sosyodemografik bilgileri, kanser taramaları konusunda bilgi ve tutumları, kullandıkları aile planlaması yöntemleri, sağlık konularında farkındalık düzeyleri ve COVİD-19 geçirme durumları ile COVİD-19’a ilişkin tedbirlerini değerlendiren 36 soruluk bir anket uygulanmıştır. Çalışmanın istatistiksel analizi SPSS V.21.0 programı ile yapılmıştır. Sayısal değişkenler; ortalama, standart sapma; kategorik değişkenler oran, yüzde olarak ifade edilmiştir. Araştırmanın kurum izinleri alınmıştır.
Bulgular:
2019-2020 yıllarında servikal kanser taramalarında tarama sonucu serviks kanseri açısından şüpheli bulunan 120 kişiden 80’ine (%66,66) ulaşılmıştır. Görüşülen 80 kişinin yaş ortalaması 42,8 ± 8,93 (Min:31, Mak:66, Medyan:41) ‘tür. Kişilerin %61,25’i evli, %16,25’i bekardır. %31,25’i lise, %30, 00’ı ilköğretim mezunudur. %48,75’i ev hanımıdır. %28,75’inde tanısı konulmuş bir kronik hastalık söz konusudur. Kişilerin %95,00’ı tarama sonrası bir hastaneye başvurmuştur. Başvuru yapanların %73,68’i bir kamu hastanesine başvurmuştur. Kişilerin %80’inin gebelik durumu olmuş olup; ortalama canlı doğum sayısı 1,87 (Min:0, Mak:4)’dir. İlk gebelik yaşı ortalama 22,73 ± 5,46 (Min:15, Mak:35)’dir. Kişilerin %10,00’ı aile planlaması yöntemleri hakkında danışmanlık almış olup bunların %87,50’si aile sağlığı merkezlerinden alınmıştır. Kişilerin %68,75’i herhangi bir aile planlaması yöntemi kullanmamaktadır. Kullananların %64’ü kondom yöntemini tercih etmektedir.
Kişilerin %50,00’ının ailesinde kanser tanılı kişi bulunmakta olup %42,50’sinde kanser tanılı kişi 1. derece akrabadır. Kişilerin %45,00’ı meme kanseri taraması yaptırmıştır.%53,75’i düzenli olarak kendi kendine meme muayenesi yapmaktadır. %33,75’i diğer kanser taramaları hakkında bilgi sahibi olduğunu, %80,00’ı çevresindeki kişileri kanser taramaları konusunda yönlendirdiğini belirtmiştir. %67,50’si taramadan sonra kontrollerine düzenli olarak gitmiştir. Kişilerin %80,00’ı sağlıklı beslenme, %70,00’ı fiziksel aktivite, %80,00’ı sağlıkla ilgili bilgileri takip etme konularında tarama sonrası farkındalıklarının arttığını belirtmiştir. Kişilerin ilk tarama yaptırma sebeplerine bakıldığında; %37,50’si kontrol amaçlı kendi isteğiyle, %36,25’i aile sağlığı merkezinde aile hekimi veya aile sağlığı çalışanının yönlendirmesi ile tarama yaptırdığını belirtmiştir.
Kişilerin %78,75’i kendini sağlık açısından iyi hissettiğini belirtmiş olup %8,75’i COVİD-19 tanısı almıştır. %41,25’i serviks kanseri ön tanısı sebebiyle kendisini COVİD-19 hastalığına yakalanma açısından daha riskli gördüğünü belirtmiştir.
Kişilerin COVİD-19 pandemi döneminde aldıkları önlemlere bakıldığında; %91,25’i izole olmaya, %76,25’i uyku düzenine, %92,50’si beslenmesine,%98,75’i koruyucu ekipman kullanımına dikkat ettiğini %36,25’i bu önlemlerin hepsine özen gösterdiğini ifade etmiştir.
Sonuç ve Öneriler:
Kişilerin birinci basamak sağlık kurumları tarafından tarama sonrasında takip edilerek kişilere sağlık danışmanlığı ve sürece dair bilgilendirmelerin yapılmasının erken tanı ve tedavi aracı olan tarama testlerinin etkinliğini artıracağı düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Serviks kanseri, Tarama testleri, Erken tanı
|