Gebelik anne karnında babadan gelen sperm hücrelerinin annenin yumurtalıklarında döllenmesi ile oluşan fetüsün büyüme ve gelişme süreci olarak ifade edilmektedir. Gebelik sırasında bakteriler, mantarlar veya virüsler gibi mikrobiyal enfeksiyonların özellikle tekrarlayan düşük, preklampsi, intrauterin büyüme geriliği, erken membran rüptürü ve erken doğum dahil olmak üzere olumsuz gebelik sonuçları için önemli risk faktörleri olduğu gösterilmektedir. Büyüyen fetüse uyum sağlamak ve hamilelik sırasında değişen mikrobiyoma etkisi için hem bebek hem de anne için probiyotik takviyesi önerilmektedir. Probiyotikler yeterli miktarlarda uygulandıklarında, konakçının mikroflorasını yeniden düzenleyerek veya dengeleyerek sağlık için yarar sağlayan canlı mikroorganizmalardır. Gebelikte probiyotik takviyesi preeklampsi, gestasyonel diyabet, vajinal enfeksiyonlar, anne ve bebekte meydana gelebilecek alerjik enfeksiyonlar, anne ve bebek kilo alımı ve sonraki çocukluk hastalıklarında koruyucu bir role sahip olduğu gösterilmektedir. Ayrıca probiyotiklerin, antiinflamatuar ve nöro-düzenleyici özellikleri ile bağırsak mikrobiyota kompozisyonunu ve işleyişini iyileştirebildiği dolayısıyla ruh halini iyileştirebildiği bildirilmektedir. Probiyotik ürüne atfedilebilen bulguların güvenliği ve etkililiğinin, hamile kadınlar ve yeni doğanlar gibi hastalara uygulandığında her bireyin yaşı, fizyolojik özellikleri ele alınarak incelemesi yapılmalıdır. FAO / WHO probiyotik kılavuzları, probiyotik bir üründe uygun isimlendirme ve suş miktarının gerekli olduğunu belirtir. Suşların uygun bir şekilde tanımlanması ve / veya üretim yeri gibi ürünün menşeinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Hamilelik sırasında ve yaşamın erken dönemlerinde probiyotik kullanımının toplam güvenliğini doğrulamak için ise daha fazla çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Gebelik, Probiyotik, Fetüs
|
