BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Ayşe Duygu ÖZBAŞ
İNFERTİLİTE VE PSİKO-SOSYAL ETKİLERİ
 
Üreme, kuşakların devamı için tüm canlıların en önemli temel içgüdülerinden biridir. Bireyler için ebeveyn olmayı başaramamak, ömür boyu sürecek fiziksel ve zihinsel sağlık sorunlarına yol açabilir. Birçok çift için çocuk sahibi olmak yetişkinlik deneyimlerinin önemli bir parçasıdır. Çift istediği sürede çocuk sahibi olamadığında çevrenin isteğini karşılayamayarak mutsuz olmaktadır. Çiftlerin çocuk sahibi olamamaları, başaramamak ve yeterli olamamak duygusu yaşamalarına sebep olmaktadır. İnfertilite, duygusal ve psikolojik destek yetersizliği, tedavinin yüksek maliyeti ve stresi, tedavi aşamasında işe devam etmede yaşanan güçlükler, moral bozan tedavi sonucu ile bireylerde anksiyete, kayıp, yas, suçluluk, sosyal izolasyon, kontrol kaybı, evlilik ilişkilerinde bozulma gibi psikososyal sonuçlar ortaya çıkararak karmaşık bir yaşam krizi oluşturmaktadır. Bireylerin infertiliteye yönelik tutumları bireysel olarak farklı olmakla beraber benzer olduğu belirtilmektedir. Çocuk sahibi olamamanın anlamı kadın için, hamile kalamama, annelik duygusundan mahrum kalma, değersizlik ve yetersizlik duygusu, yalnız olmak, destek yetersizliği, rol eksikliği, özsaygıda azalmadır. Çocuk sahibi olamamanın erkek açısından psikolojik anlamı, erkeklik işlevlerinde yetersizlik, ebeveynlik duygusundan yoksun olma, ihtiyarlıkta yalnızlık, çalışma sürecinde desteksiz kalmak, neslinin devamını sürdürememek, sosyal rol eksikliği ve destek yetersizliğidir. İnfertilite, hayati tehlikesi olmayan bir sağlık problemi olsa da, çiftlerin emosyonel sağlığını olumsuz etkilemektedir. Bu derleme infertilitenin psiko-sosyal etkilerini gündeme getirmek ve önemini vurgulamak amacıyla gerçekleştirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: İnfertilite, Psiko-sosyal etki, Kadın.



 


Keywords: