BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Neslişah LAFCI, Sevgül DÖNMEZ, Nevin AKDOLUN BALKAYA, Serap Selver KİPAY
KADINA YÖNELİK ŞİDDETTE MEDYANIN ROLÜ
 
Giriş: Kadına yönelik şiddet; fiziksel, psikolojik, ekonomik, cinsel vb. yönlerden, aile veya toplum içinde yapılan, kadında her türlü travmaya sebep olabilecek cinsiyete dayalı yapılan tutum, davranış ve eylemlerdir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2002 verilerine göre şiddet, en fazla aile ortamında ve kadına yönelik olarak yaşanmaktadır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın 2014 yılında hazırladığı Türkiye Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması raporuna göre, Türkiye genelindeki kadınların fiziksel şiddete maruz kalma oranı yüzde 36, cinsel şiddete maruz kalma oranı yüzde 12, her iki şiddet türünden en az birine maruz kalma oranı yüzde 38’dir. Bu kapsamda her 10 kadından yaklaşık 4’ü fiziksel şiddete, her 10 kadından 1’i de cinsel şiddete maruz kalmaktadır. Kadına yönelik şiddet, kadın sağlığını her yönden olumsuz etkilemektedir. Kadına yönelik şiddet oranlarının yüksek olduğu ülkemizde, televizyon dizilerinde yoğun olarak kadına yönelik şiddet sahnelerinin var olduğu saptanmıştır. Medya organlarında kadına yönelik şiddet haberlerinin sıklıklarında artmanın nedeninin şiddet haberlerinin kendi içinde bir çekicilik barındırdığı ve bu konu etrafında gelişen güncel olayların medya organlarının haberlerinde önemli bir yere sahip olduğu belirtilmektedir. Sosyal medyanın da kullanımı ve erişiminin fazla olması ile kadınlar her türlü sözel ve psikolojik şiddeti yaşar hale gelmiştir. Amaç: Bu derlemede kadına yönelik şiddette medyanın rolünün incelenmesi amaçlanmıştır. Bulgular: Kitle iletişim araçlarının günümüzde kullanımı, yaygınlığının fazla olması ve bu mecralarda görülen olayların insanları etkilediği kaçınılmaz bir gerçektir. Kitle iletişim araçlarının kişilerin tutum ve davranışları üzerinde oldukça etkili olduğu belirtilmektedir. Özellikle televizyonda yayınlanan kadına yönelik şiddet içerikli diziler, son yıllarda çok fazla artan kadın cinayeti ve şiddet haberleri, çocukların ve gençlerin oynadığı telefon, tablet, bilgisayar oyunlarının şiddet içerikli olmasının kadına yönelik şiddeti artıran önemli faktörlerden olduğu düşünülmektedir. Bununla beraber kitle iletişim araçlarında kadına yönelik şiddete çok fazla yer verilmesi şiddetin ve şiddet uygulamanın olağan bir durummuş gibi algılanıp, insanların bu konuda duyarsızlaşmasına sebep olduğu belirtilmektedir. Araştırmalar uzun süre şiddet içeren medya ve kitle iletişim araçlarıyla vakit geçirmenin insanları olumsuz etkilendiklerini, şiddeti içselleştirdiklerini göstermektedir. Sonuç ve Öneri: Sürdürülebilir Kalkınma 2030 Hedefleri kapsamında bulunan, tüm kadın ve kızlara yönelik her türlü şiddetin bitirilmesi hedefi için sağlık profesyonellerinin de rolü büyüktür. Ülkemizde kadına yönelik şiddet yadsınamaz şekilde fazla ve medyanın da şiddetin yaygınlaşmasında ve artmasındaki rolü yadsınamaz bir gerçek olarak karşımızda çıkmaktadır. Kadına yönelik şiddet sahneleri, izleyenler için hem özendirici olabilmekte hem de kişileri şiddete duyarsızlaştırabilmektedir. Bu nedenle kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda kitle iletişim aracı kullanıcılarının ve medyanın daha hassas ve dikkatli davranmaları gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: Kadına Yönelik Şiddet, Medya, Kitle İletişim Araçları



 


Keywords: