BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Rabia KARA, Mehmet ÇAKIR, Suna TOKGÖZ YILMAZ
PEDİATRİK SES BOZUKLUKLARI VE TERAPİSİNDE PSİKOPATOLOJİ, KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ VE DAVRANIŞSAL PROFİLİN ETKİSİ
 
Pediatrik grupta ses bozuklukları yaygın olarak görülmekte ve tahmini insidansı %2 ile %23 arasında değişmektedir. Etiyolojisinde alerji, üst solunum yolu enfeksiyonları, astım, gastroözofageal reflü gibi fizyolojik faktörlerle birlikte sesin yanlış ve kötüye kullanımı gibi davranışal faktörler de yer almaktadır. Özellikle çocukluk çağında en sık görülen ses bozukluğu olan vokal nodül gibi fonksiyonel ses bozukluklarında bu davranışsal faktörler ayrı önem kazanmaktadır. Yapılan birçok araştırmada çocukluk çağı fonksiyonel ses bozuklukları; kişilik ve mizaç özellikleri, sosyal, davranışsal ve duygusal problemler ve psikopatoloji ile ilişkilendirilmiştir. Beş faktör kişilik kuramından köken alan ‘Özellik Teorisi (Trait Theory)’ne göre ses bozukluğu olan bireyleri diğer bireylerden ayıran baskın kişilik özellikleri nevrotizm (N) ve dışa dönüklüktür (D). Fonksiyonel ses bozukluğu veya ses semptomları olan bu çocukların kişilik özelliklerine ilişkin yapılan araştırmalar bu çocukların yaşıtlarına kıyasla daha konuşkan, dürtüsel ve saldırgan olabildiklerini göstermektedir. Ayrıca duygusal, kognitif ve davranışsal öz-düzenleme becerilerinde, stresli durumların uygun şekilde yönetilmesinde ve çevreleriyle uyumda daha zayıf olabildikleri bilinmektedir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) pediatrik popülasyonda ses bozukluklarına en sık eşlik eden psikopatalojik durumdur. DEHB'ye ilişkin semptomlardan biri de ses bozukluğu oluşumunda rol oynayabilecek “aşırı konuşma”dır. Ses terapisi bir davranış ve alışkanlık değişim süreci olduğundan bahsedilen tüm bu etmenlerin ses terapisi sürecine etkisi de oldukça önemlidir. Ses terapisinde yeni bir vokal davranış modelinin edinimi, sürdürülmesi ve kalıcı hale getirilmesinde bu faktörlerin etkisi yadsınamazdır. Uygulanacak ses terapisinin planlanması, gerekli durumlarda multidisipliner yaklaşımların sağlanması ve böylece ses terapisinden optimal verimin alınabilmesi açısından bu faktörlerin etkilerinin iyi bilinmesi ve terapi sürecinde faydalanılmasının önemli olduğu düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Pediatrik ses bozuklukları, Özellik teorisi, DEHB,



 


Keywords: