|
Giriş:
Ergen hastalarda özelllikle psikolojik sorunu olan hastaların zararlı madde kullanımı veya yüksek doz ilaç alımı olan hastanın, bilerek eksik bilgi vermesi sonucunda yanlış tanı ve tedaviye neden olmaktadır. Bildirimizde, yüksek doz antipsikotik ilaç alan fakat ilaç kullanımını gizleyen hastada anafilaksi kliniği düşünülüp ancak tedaviye yanıtsızlık sonucunda ilaç intoksikasyonu olduğu ortaya çıkan olgu sunulmuştur.
Vaka Sunumu:
Dış merkez acil servise 16 yaş erkek hasta arkadaşı ile başvuruyor. Öyküsünde; daha önce bilinen bir hastalığı olmadığını, ilaç veya zararlı madde kullanımı olmadığı, daha önce allerji-anafilaksi öyküsü olmadığı öğrenilen hastanın aniden dilde şişme, konuşmada bozulma, yutkunamama, nefes alamama şikayeti gelişmesi ile acil servise başvuruyor. Muayenesinde vitalleri stabil, dili ödemli, dizartri ve dispnesi olduğu ve diğer sistem muayenelerinde özellik olmadığı saptanıyor. Hastaya anafilaksi düşünülerek; adrenalin, metilprednizolon ve difenhidramin tedavileri uygulanıyor ancak semptomların gerilememesi nedeniyle hastanın öyküsü derinleştirildiğinde bipolar hastalığı nedeniyle düzenli olarak risperidon kullandığı, yaklaşık 15 saat önce 1 mg’lık 20 adet içtiği öğreniliyor. Hastaya yüksek doz antipsikotik ilaç zehirlenmesi nedeniyle; semptomların ekstrapramidal yan etkiye bağlı olabileceği düşünülerek biperiden hidroklorür uygulandı. Tedaviden 10 dakika sonra tüm semptomlarının düzeldiği gözlenen hasta takip amaçlı çocuk yoğun bakıma yatırıldı.
Tanı ve Tedavi:
Ergen ve antipsikotik kullanan hastalarda, özellikle ailesi yanında olmadığı zamanlarda yüksek doz ilaç alımı veya zararlı madde kullanımı karşılaşılan bir durum olup hastanın bu olayı gizlemesi sık yaşanılan durumdur. Bu hastalara özellikle anemnezde şüphe ile yaklaşılmalı, aile ile iletşim kurulup ayrıntılı psikolojik öykü bve anemnez alınmalıdır. Hastamızda yüksek doz antipisikotik ilaç olan risperidon alımına bağlı yan etki olarak oromandibuler distoni kliniği gelişmiştir. Distoni, anormal kas kontraksiyonları ile seyreden bir hareket bozukluğudur. Yan etkisi distoni olabilen ilaçlar; metoklopramid, proklorperazin, prometazin, amoksapin, perfenazin, amitriptilin, fluoksetin, klorpromazin, tiyoridazin, trifluperazin, flufenazin, haloperidol ve risperidondur. Antipsikotik ilaçlar, etkilerini dopaminerjik blok yoluyla gerçekleştirirler. Yan etkisi olan hareket bozukluklarına, ekstrapiramidal sistemin tutulumunun (kaslarda istemsiz kasılmalarla karakterize, ani başlangıçlı hareket bozukluğu ve parkinson sendromu) neden olduğu bilinmektedir. İlaç tedavisinin başlangıcında veya doz artışına bağlı olarak ilk yedi günde ortaya çıkabilir. Fokal distonilere örnek olarak; blefarospazm (üst yüz yarısı kasları), oromandibüler distoni (çene, dil, orofarinks kasları), spazmodik disfoni (vokal kord) ve tortikolistir. Laringeal distoni, anaflaksi tablosunu taklit edebilmektedir. Oromandibüler distoni; sıklıkla orbikülaris oküli, perioral mimik kasları, vokal kordlar ve servikal kasların eşlik ettiği bir segmental kraniyal distonidir. Akut distonik reaksiyon yüz, boyun, gövde ve bazen de ekstremite kaslarının istemsiz, sürekli veya spazmodik kasılmalarıyla karakterizedir. Klinik yansıması tortikollis, opistotonus, fasial grismas, okulojirik kriz, trismus, dil protrüzyonu ve solunum sıkıntısı olabilir. Laringeal ve faringeal kasların kasılmasıyla solunum sıkıntısı ve tükürüğü yutamamaya bağlı asfiksiye neden olabilir, bu şekilde başvuran hastalar klinikte ilaç alım öyküsünü gizlerlerse anafilaksi kliniği düşünülmesine neden olabilir. Hastalarda laringeal distoni gelişmesi ile larinksteki abdüktör ve addüktör kasların kasılmas sonucunda ani solunum sıkıntısı, stridor, hipoksi, taşikardi gibi bulgular oluşabilir. Çiğneme, yutma ve konuşmayı etkileyen bir hastalıktır. Tedavisi antiparkinson grubu ilaç biperiden hidroklorürdür.
Sonuç:
Nadir görülen, ayırıcı tanısı zor olan ve hayatı tehdit eden bu klinik tablonun erken tanınması ve acil tedavi edilmesi önemlidir. Özellikle ergen hastalarda ilk başvuruda doğru bilgi vermesi, doğru tanı ve tedavi için gereklidir. Arkadaşı ile başvuran veya psikolojik hastalığı olduğu bilinen hastalarda, klinik ile uyumsuzluk saptandığı zaman ilaç veya zararlı madde kullanımı her zaman akılda tutulmalıdır. Yüksek doz antipsikotik alımı olan hastalarda vital bulgular stabil olsa bile akut distonik reaksiyon olasılığı akla gelmeli ve hasta gözlem altına alınmalıdır.
Anahtar Kelimeler: Anafilaksi, Antipsikotikler, İntoksikasyon, Oromandibüler distoni
|