SUBMISSIONS

SUBMISSION DETAIL

Serenat ERÝÞ YALÇIN, Hasan Berkan SAYAL, And YAVUZ
 


Keywords:



PRENATAL DÖNEMDE TESPÝT EDÝLEN CMV OLGUSU
 
Giriþ: CMV enfeksiyonu yenidoðanda doðumsal, intrapartum ve antenatal enfeksiyon yollarý ile edinilebilir. Yenidoðanýn enfeksiyonu, vajinal doðum sýrasýnda veya CMV ile enfekte anne sütünün yutulmasý sýrasýnda CMV ile enfekte olmuþ servikal salgýlara maruz kalmaya ikincil olarak ortaya çýkabilir, ancak bu tür enfeksiyonlar, term bebeklerde nadiren önemli semptomlara veya sekellere neden olur. Konjenital CMV, transplasental olarak ortaya çýkar ve yenidoðanda semptomatik veya asemptomatik enfeksiyona neden olabilir. Birincil maternal CMV enfeksiyonu sýrasýnda fetal geçiþ ve semptomatik hastalýk olasýlýðý çok daha fazladýr. CMV seronegatif annelerin% 1-4'ünün hamilelik sýrasýnda enfekte olacaðý ve bu enfekte kadýnlarýn% 30-40'ýnýn fetüse virüs bulaþtýracaðý tahmin edilmektedir. Birincil olmayan maternal CMV enfeksiyonlarý da fetal geçiþle sonuçlanabilir. Bu enfeksiyonlar, seropozitif kadýnlarda yeniden aktive olmuþ latent enfeksiyonu veya yeni bir suþla yeniden enfeksiyonu temsil edebilir. Þu anda, gebe kalma öncesi baðýþýklýðý olan kadýnlarýn % 10-30'unun yeniden enfekte olduðu ve% 1-3'ün fetüse geçeceði tahmin edilmektedir. Yenidoðanda ve uzun süreli nörogeliþimsel hastalýk belirtileri sekel, birincil veya tekrarlayan enfeksiyon durumunda bulaþmadan sonra ortaya çýkabilir. Konjenital CMV'li tüm yenidoðanlarýn % 11 -% 12.7'sinde semptomlar görülür. Klinik bulgular arasýnda ÝUGR, hidrops, peteþi, purpura, trombositopeni, sarýlýk, hepatosplenomegali, pnömonit, mikrosefali, periventriküler kalsifikasyonlar, nöbetler, korioretinit, sensörinöral iþitme kaybý, kemik anormallikleri bulunur. Olgu: 21 yaþ gravida 1, para 0 hasta su geliþi þikayeti ile 27. Gebelik haftasýnda acil servisimize baþvurdu. Muayanede aktif su geliþi saptanmayan ancak sonografide fetal ölçümlerin gebelik yaþýna göre küçük ve intrauterin geliþme geriliði ile uyumlu olduðu saptanan hasta interne edildi. Hastanýn öyküsünde 1. Trimesterde bakýlan testlerde CMV IGM ve CMV IGG pozitif saptandýðý ve avidite deðerinin ara deðer geldiði öðrenildi, aileye mevcut durumun intrauterin CMV enfeksiyonuna baðlý olabileceði anlatýlarak amnosentez önerildi. Amniosentezde CMV PCR sonucu pozitif olarak geldi. Fetusta yapýlan sonografide IUGR dýþýnda intrauterin enfeksiyon düþündürecek baþka bulgu saptanmadý. Aile konjenital CMV enfeksiyonu hakkýnda bilgilendirildi. Takiplerde umblikal akýmlarda direnç artýþý mevcuttu, hasta 37. Gebelik haftasýnda sezaryen ile 2070 gram aðýrlýðýnda 48 cm boyunda apgar 9/10 olan kýz bebek dünyaya getirdi. Yenidoðanýn muayenesinde baþ çevresi ve kilo persentili 3 persentil altýnda saptandý. Diðer sistem muayeneleri olaðandý. Laboratuar tetkiklerinde CMV IGM 1.40 (reaktif) ve CMV IGG 32.69 (reaktif) olarak saptandý.Neonatal CMV PCR sonucu pozitif olarak geldi. Ýþitme testi ve göz dibi muayenesi olaðandý. Tüm batýn ultrasonografisi normal olup transfontanel usg raporunda lateral ventrikül ve 3. Ventriküller normal geniþlikte ancak bilateral kaudotalamik oluk seviyesinde büyüðü solda 3.9 mm çapa ulaþan kistik sinyal deðiþikliði izlendi. Ayrýca saðda daha belirgin olmak üzere bilateral periventriküler beyaz cevherde lökomalazi açýsýndan þüpheli eko artýþý mevcuttu. Kranial MR görüntüleme sonografik bulgularý doðrulamadý. Yenidoðan oluþabilecek uzun dönem sekeller açýsýndan takibe alýndý. Sonuç: Birincil CMV enfeksiyonunun serolojik tanýsýnýn altýn standardý, maternal serokonversiyon veya düþük aviditeli anti-CMV IgG antikorlarý ile birlikte serum anti-CMV'ye özgü IgM antikorlarýnýn varlýðýdýr. Anti-CMV IgM antikorlarýnýn test edilmesi, hamile kadýnlarý taramak için en yaygýn olarak kullanýlan ve uygun prosedürdür, ancak hamile kadýnlarýn serumunda IgM'nin tespiti, özellikle anti-CMV IgG aviditesi olmak üzere daha ileri teþhis araþtýrmalarý için bir baþlangýç noktasý olabilir. Fetal enfeksiyon pozitif viral kültür veya amniyotik sývýdan PCR ile teþhis edilir. Yenidoðanda teþhis, yaþamýn ilk 3 haftasýnda PCR, kültür veya antijen testi (pp65 antijen) yoluyla vücut sývýlarýnda viral tespit ile yapýlýr. Her zaman kapsamlý bir prenatal taný sunmak çok önemlidir çünkü maternal CMV enfeksiyonuna maruz kalan fetüslerde enfeksiyon durumu bilinmediðinde, ultrason anormallikleri vakalarýn sadece üçte birinde semptomatik konjenital enfeksiyonu öngörür. Yüksek viral yüklü amnion mayi ile birlikte anormal ultrason bulgularý, semptomatik konjenital CMV enfeksiyonunu tanýmlamak için tanýsal ve prognostik kapasiteyi arttýrýr . Bununla birlikte, amniosentez sývýsýnda yüksek viral yük ultrason normal olsa dahi fetüslerin % 50'sinde histolojik beyin hasarý ile iliþkilendirilebilir. Uzun süreli sekeller, hem semptomatik hem de asemptomatik konjenital enfeksiyonlarý takiben ortaya çýkar ve semptomatik bebeklerde daha sýk ve þiddetli sekeller meydana gelir. Doðumda semptomatik olan bebeklerin % 40-58'inin sekel geliþtirmeye devam ettiði tahmin edilmektedir ve bunlar sensörinöral iþitme kaybý, görme kaybý, zeka geriliði, nöbet bozukluðu, serebral palsi, görme bozukluklarý veya geliþimsel gecikmeyi içerebilir. Asemptomatik yenidoðanlarýn yaklaþýk% 13,5'i nörogeliþim hasarý geliþtirmeye devam edebilir ve bu en yaygýn olarak iþitme kaybý olarak ortaya çýkar. Ýþitme kaybý, CMV enfeksiyonu birinci veya ikinci trimesterde ortaya çýktýðýnda en yaygýn olanýdýr. Semptomatik veya asemptomatik konjenital enfeksiyonu takiben oluþan sensörinöral iþitme kaybý genellikle ilerleyicidir, tek taraflý veya iki taraflý olabilir ve doðumda olmayabilir, ancak daha sonra çocuklukta klinik olarak ortaya çýkabilir; bu nedenle, bu çocuklarýn düzenli iþitme deðerlendirmeleri ve nörogeliþimsel klini takibi çok önemlidir.

Anahtar Kelimeler: CMV, konjenital enfeksiyon, prenatal taný