SUBMISSIONS

SUBMISSION DETAIL

Ayça Nazlý BULUT
 


Keywords:



SEZARYEN SONRASI VAJÝNAL DOÐUM VE SONUÇLARI: TEK MERKEZ DENEYIMI
 
Giriþ: Sezaryen cerrahi bir müdahaledir ve günümüzde tüm Dünyada yaygýn olarak kullanýlmaktadýr. ABD'de 1970'lerde % 5,5 olan sezaryen oraný, yaklaþýk % 500 artarak 2014 yýlýna geldiðimizde % 32,2'ye ulaþmýþtýr. Dünya Saðlýk Örgütü sezaryen oranýnýn % 15’i geçmemesi gerektiðini önermektedir. Tekrarlayan sezaryenlarýn en önemli sebebi primer sezaryenlar olup esas hedef primer sezaryenlarýn önlenmesidir. Ancak geçirilmiþ sezaryanýn, elbette çeþitli riskler taþýmakla beraber vajinal doðuma engel olmadýðý da bir çok çalýþmada ortaya konulmuþtur. Bu çalýþmada amaç, merkezimizde sezaryen sonrasý vajinal doðum (SSVD) yapan hastalarýn sonuçlarýný deðerlendirmektir. Materyal Metod: Mayýs 2018-Nisan 2021 tarihleri arasýnda Kayseri Þehir Eðitim ve Araþtýrma hastanesinde doðum yapan 28050 hastanýn verileri geriye dönük tarandý. Geçirilmiþ sezaryen öyküsü olup vajinal doðum denenen ve baþarýlý olunan hastalarýn demografik özellikleri, doðumda gebelik haftalarý, doðum endikasyonlarý, baþvuru anýnda servikal dilatasyon, maternal komplikasyonlar, bebek APGAR’larý, aðýrlýklarý ve cinsiyetleri hastane veri kayýt sisteminden taranarak elde edildi. Bulgular: Belirtilen tarihler arasýnda doðum yapan 28050 hasta mevcut idi. Bunlarýn 9812’si (%34,94) sezaryen ile doðum yaparken, bunun % 66,37’si (6513/9812) tekrarlayan sezaryen idi. Geçirilmiþ sezaryena sahip bu hastalarýn 643’üne (%9,87) SSVD denenmiþ ve 102 (%15,86, 102/643) hastada baþarýlý olunmuþtur. Diðer hastalarda baþarýsýzlýk nedenleri arasýnda Servikal silinme ve dilatasyonun kontraksiyonlarla paralel bir þekilde ilerlememesi (305 hasta), uterin rüptür (50 hasta), fetal sýkýntý gözlenmesi (153 hasta), preeklampside tansiyonlarýn medikasyona raðmen dirençli þekilde yükselmesi (35 hasta), hastanýn sezaryen istemesi (100 hasta) olarak tespit edilmiþtir. SSVD’nin baþarýlý olduðu hastalarýn 5’inde doðum endikasyonu intrauterin ex fetus olurken diðer tüm hastalarda doðum eyleminin baþlamasý olmuþtur. SSVD yapan hastalarda uterin rüptür oraný %0,98 olarak tespit edilmiþtir. Sonuç: Kliniðimizin verilerine göre SSVD yapan hastalarda uterin rüptür oraný %0,98’tür. Sonuç olarak her ne kadar SSVD denenen ve baþarýlý olunan hasta sayýsý az olsa da SSVD yapan hastalar içerisinde özellikle uterin rüptür olmak üzere komplikasyon geliþme oraný son derece düþüktür. Hastalarýn tekrarlayan sezaryenlara baðlý baþta plasenta invazyon anomalileri olmak üzere hayati risk taþýyan pek çok komplikasyon ile yüzyüze gelebileceði göz önüne alýndýðýnda SSVD denenebilir, uygulanabilir ve baþarýlý olunabilir bir yöntem olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Bunun için özellikle hastalarýn bu yönde eðitimi ve klinisyenlerin SSVD’ye daha sýcak bakmalarý ile bu yöntem klinik pratikte daha çok yer bulabilir.

Anahtar Kelimeler: SSVD, C/S, vajinal doðum