Göç hareketleri, göç eden bireyleri ve ayný zamanda göç ettikleri ülkeleri de etkileyen, sonuçlarý özellikle üreme çaðýndaki kadýn ve çocuklar için daha yýkýcý olan insani krizlerdir. 2011 Suriye krizi ile yükselen mülteci ve sýðýnmacý sorunu Dünya’da ve ülkemizde giderek artýþ göstermektedir. United Nations Population Fund (UNFPA), International Organization for Migration (IOM) ve United Nations High Commissioner for Refugees (UNHCR) gibi uluslararasý göç hareketlerini inceleyen fon ve kuruluþlarýn raporlarýna göre; dünya genelindeki yaklaþýk 7 milyon mültecinin yarýsýna Türkiye ev sahipliði yapmaktadýr. Afet ve Acil Durum Yönetimi Baþkanlýðý (AFAD) raporlarýnda Türkiye’de bulunan mültecilerin yarýsýný kadýnlarýn oluþturduðu ve bu kadýnlarýn doðum sayýlarýnýn oldukça yüksek olduðu vurgulanmýþtýr. Göç eden kadýnlarýn toplumsal cinsiyet eþitsizliði nedeni ile ayrýcalýklý korumaya ihtiyaçlarý olabilmektedir. Ayný zamanda kadýn saðlýðý açýsýndan oldukça önemli olan cinsel yolla bulaþan hastalýklardan korunma, aile planlamasý (AP) hizmetlerine eriþim ve prekonsepsiyonel, gebelik, postpartum bakým ve takipleri gibi konularda mülteci/sýðýnmacý kadýnlar ciddi sorunlar yaþayabilmektedir. Bu nedenle göç olaylarýnda kadýnlar, hem kadýn hem de göçmen olarak iki kat daha fazla risk altýnda olduðu göz önüne alýndýðýnda günümüzde artýk göçün bir kadýn saðlýðý sorunu haline geldiði söylenebilir. Bu makale, Suriye savaþý sonrasýnda ülkelerinden göç etmek zorunda kalan sýðýnmacý ve mülteci kadýnlarýn deneyimledikleri kadýn saðlýðý sorunlarýný içeren çalýþmalarýn sonuçlarýný derleyerek, elde edilen sonuçlarý analiz etmek amacýyla yapýlmýþ bir sistematik derlemedir.
Anahtar Kelimeler: Göç, Kadýn Saðlýðý, Mülteci, Sýðýnmacý, Üreme Saðlýðý
|
