Amaç:
Dünya saðlýk örgütü canlý bir doðumu takiben yeniden gebe kalýnmasý için gereken sürenin iki yýl olmasý gerektiðini önermekle beraber; modern kontraseptif yöntemlerin kullanýlmamasý, fazla çocuk sahibi olma istemi ve özellikle istemeden gebe kalýnmasý gibi sebepler bu öneri ile çeliþmektedir. Kýsa doðumlar arasý süre birçok maternal ve neonatal olumsuz sonuçlarla iliþkili olduðu belirtilmekle beraber, aksini iddia eden çalýþmalar da mevcuttur. Art arda kýsa doðumlar arasý ile doðum yapan hastalarýn da kötü obstetrik ve neonatal sonuçlarýn olmasý beklenirken, insidansýnýn azlýðý nedeniyle araþtýrýlmamýþ bir konudur. Kliniðimizde 4 yýl içerisinde 3 kere doðum yapan hastalarýn maternal ve neonatal sonuçlarýnýn araþtýrýlmasý amaçlanmýþtýr.
Metot:
Bursa Yüksek Ýhtisas Eðitim Araþtýrma Hastanesinde Ocak 2016- Temmuz 2020 tarihleri arasýnda doðum 3 kere doðum gerçekleþtiren hastalarýn verileri retrospektif olarak deðerlendirildi. Erken doðum, antenatal dönemde komplikasyonlarý (Preeklampsi, IUGR, fetal Anomali, GDM), doðum süreci komplikasyonlarý (Ciddi perineal travma, uterin rüptür, ciddi intraabdominal yapýþýklýk, PPH, mesane/barsak yaralanmasý, omuz distosisi) ve post-partum komplikasyonlar( febril morbidite, kan transfüzyon ihtiyacý, yara yeri enfeksiyonu, tromboemboli, yeniden ameliyat gereksinimi) , yenidoðan sonuçlarý( doðum aðýrlýðý, ölü/canlý doðum, APGAR skorlarý ve YYBÜ yatýþ ihtiyacý) deðerlendirilerek istatistiki olarak karþýlaþtýrýlmýþtýr.
Sonuçlar:
Yaklaþýk 4 yýllýk süreçte 86 hasta toplamda 258 doðum gerçekleþtirdi. 53 hasta tüm doðumlarýný vajinal yolla gerçekleþtirirken, 25 hasta 3 kere sezaryen olmuþtur. Ýlk doðumunu gerçekleþtiren hastalardan 10 tanesi preterm doðum yapmýþtýr, bu sayý ikinci ve üçüncü doðumlarda sýrasýyla 11 ve 8’dir. Antenatal komplikasyon, post-partum ve travay komplikasyonlarý doðum sayýsý arttýkça insidans artmakla beraber, gruplarýn karþýlaþtýrýlmasýnda anlamlý istatistiki fark saptanmamýþtýr. Ýkinci doðumunu gerçekleþtiren hastalardan 3’ünde ve 3. doðumunu gerçekleþtiren hastalarýn ise 1’inde ölü doðum saptanmýþ ancak istatistiki fark izlenmemiþtir. YYBÜ’ye yatýþ ihtiyacý bebek sayýsý da doðum sayýsý arttýkça artmakla beraber istatistiki anlamlýlýk yoktur. Tüm doðumlarý sezaryen ile yaptýrýlan 25 hastanýn 4’ünde ciddi yapýþýklýk saptanmakla beraber( 3’ünde 3. Sezaryende, 1 ‘inde 2. Sezaryende) uterin rüptür, plasenta previa ve komþu organ yaralanmasý izlenmemiþtir.
Tartýþma:
Kýsa doðumlar arasý süre; erken doðum, geliþme geriliði, fetal anomali, kötü neonatal sonuçlar, intra-operatif ve hatta ölü doðum ile iliþkili olduðu belirtilmekle beraber, art arda iki kere kýsa doðumlar arasý süreye sahip hastalarýn maternal ve neonatal sonuçlarýnýn karþýlaþtýrýlmasýnda istatistiki anlamlý fark saptanmamýþtýr. Bu durum bu hastalarýn gebelik ve doðum eylemine uyumunun yüksek olmasý ile iliþkilendirilebileceði gibi, hasta sayýsýnýn azlýðý da istatistiki sonuçlarda etkili olabileceði unutulmamalýdýr.
Anahtar Kelimeler: Kýsa doðumlar arasý süre, gebelikler arasý interval, Erken doðum, Neonatal Morbidite
|
