Üreme, kuþaklarýn devamý için tüm canlýlarýn en önemli temel içgüdülerinden biridir. Bireyler için ebeveyn olmayý baþaramamak, ömür boyu sürecek fiziksel ve zihinsel saðlýk sorunlarýna yol açabilir. Birçok çift için çocuk sahibi olmak yetiþkinlik deneyimlerinin önemli bir parçasýdýr. Çift istediði sürede çocuk sahibi olamadýðýnda çevrenin isteðini karþýlayamayarak mutsuz olmaktadýr. Çiftlerin çocuk sahibi olamamalarý, baþaramamak ve yeterli olamamak duygusu yaþamalarýna sebep olmaktadýr. Ýnfertilite, duygusal ve psikolojik destek yetersizliði, tedavinin yüksek maliyeti ve stresi, tedavi aþamasýnda iþe devam etmede yaþanan güçlükler, moral bozan tedavi sonucu ile bireylerde anksiyete, kayýp, yas, suçluluk, sosyal izolasyon, kontrol kaybý, evlilik iliþkilerinde bozulma gibi psikososyal sonuçlar ortaya çýkararak karmaþýk bir yaþam krizi oluþturmaktadýr. Bireylerin infertiliteye yönelik tutumlarý bireysel olarak farklý olmakla beraber benzer olduðu belirtilmektedir. Çocuk sahibi olamamanýn anlamý kadýn için, hamile kalamama, annelik duygusundan mahrum kalma, deðersizlik ve yetersizlik duygusu, yalnýz olmak, destek yetersizliði, rol eksikliði, özsaygýda azalmadýr. Çocuk sahibi olamamanýn erkek açýsýndan psikolojik anlamý, erkeklik iþlevlerinde yetersizlik, ebeveynlik duygusundan yoksun olma, ihtiyarlýkta yalnýzlýk, çalýþma sürecinde desteksiz kalmak, neslinin devamýný sürdürememek, sosyal rol eksikliði ve destek yetersizliðidir. Ýnfertilite, hayati tehlikesi olmayan bir saðlýk problemi olsa da, çiftlerin emosyonel saðlýðýný olumsuz etkilemektedir. Bu derleme infertilitenin psiko-sosyal etkilerini gündeme getirmek ve önemini vurgulamak amacýyla gerçekleþtirilmiþtir.
Anahtar Kelimeler: Ýnfertilite, Psiko-sosyal etki, Kadýn.
|
