BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Ferhat ÇETİN
TORSİYONE ADNEKSİAL KİTLELERDE KONSERVATİF YAKLAŞIM VE JİNEKOLOJİDE KADIN SAĞLIĞI AÇISINDAN ÖNEMİ
 
Amaç: Adneks torsiyonu tanılı olgularda konservatif over koruyucu yaklaşımın klinik, demografik ve laboratuar verileri eşliğinde incelenmesi ve kadın sağlığı açısında önemi ortaya konulması amaçlanmıştır. Yöntem: Bu çalışma Ocak 2022 - 2024 yılları arasında Özel Osmaniye Park hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde adneks torsiyonu nedeniyle opere edilen 13 hastanın dosyalarının incelenmesiyle gerçekleştirildi. Over torsiyonu nedeniyle cerrahi uygulanan hastaların yaş, gebelik, doğum sayıları, Abortus sayıları, klinik semptomları, operasyon tipi, histopatolojik tanıları, torsiyone adneksial hangi taraf olduğu, boyutu, lökosit ,crp ve Ca-125 değerlerinin analizi tanımlayıcı istatistik verileri kullanılarak yapılmıştır. Bulgular: 13 hastanın yaş ortalaması 24.1±7.5 olup, gebelik sayılarına bakıldığında ise olguların 7 tanesinin (%53.8) hiç gebelik öyküsünün olmadığı ve sadece 4 tanesinin 2 ve üstü gebelik öyküsünün olduğu görüldü. en sık klinik semptomun karın ağrısı 11 (%84.6) ve ikinci sık olarak bulantı-kusmanın 2 (%15.4) olduğu izlendi. Doğum sayılarına bakıldığında ise sadece 6 olgunun (% 46.2) doğum yaptığı görüldü. ayrıca abortus açısından bakıldığında 2 olgunun (%15.4) düşük öyküsüne sahip olduğu görüldü. operasyon tipi açısından olguların 11 (%84.6) sına minimal invaziv olarak laparoskopik yaklaşım ve kalan 2 olguya ise laparotomi (açık cerrahi) uygulanmıştır. Bu olgulardan iki tanesinin adneksial torsiyon tanısı konulduğunda gebe oldukları (11 hafta ve 21 hafta) ve her ikisine de minimal invaziv olarak laparoskopik yaklaşımla detorsiyon tedavisinin uygulandığı ve gebeliklerin miada kadar sorunsuz olduğu izlendi. Torsiyone adneks dokusuna yapılan operasyonda 8 olgunun sadece konservatif olarak benign düşünüldüğü ve klinik ve laboratuar değerlendirilmesi sonucunda sadece detorsiyon tedavileri başarılı olarak uygulandı. Ancak 5 olgunun ise 2 de (%15.4) dermoid kist, 1 de (%7.7) endometrioma, 1 de (%7.7) fibroma ve kalan 1 de (%7.7) bening serözkistadenoma olarak histopatolojik değerlendirmede saptandı. Torsiyone adneks dokusunun literatürler uyumlu olarak en sık sağ adneksial alanda 10 olgunun (%76.9) saptandığı ve sadece 3 olgunun ( %23.1) sol adneksial alanda olduğu görüldü. Torsiyone adneksial kitlelerin boyut açısından değerlendirilmesi sonucunda ortalama 7.39 ±2.48 cm olduğu izlendi. Lökosit değerleri açısından değerlendirildiğinde ise median değerin 12.080 (range 5280-17.360), Crp için 21.0 (range 1.2-22.2), Ca-125 açısından 50.7 (range10.5-61.2) aralığında minimum ve maksimum aralığın çeşitliliği dikkati çekmiştir. Sonuç: Torsiyone over dokusunun laparoskopik detorsiyonu, over fonksiyonunu korumak için güvenli bir işlemdir ancak klinik tanının gecikmesi ve operasyona kadar geçen sürenin uzaması sonucunda özellikle gebe olgularda tüm adneksin fonksiyonu kalıcı olarak etkilenebilir. Bu yüzden özellikle adolesan yaştaki olguların ,gebelik mevcut olan olguların ve doğum yapmamış genç yaştaki olguların iyi bir klinik-demografik, laboratuar ve patolojik değerlendirilmesi sonrasında konservatif adneks koruyucu yaklaşım tecrübeli kliniklerde güvenle tercih edilmelidir. ORCID NO: 0000-0002-8613-2711

Anahtar Kelimeler: Adneks Torsiyonu, Laparoskopik Detorsiyon, Gebelik, Adolesan Yaş, Kadın Sağlığı



 


Keywords: