BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Emine KEF
ANAYASAL HAKLARIN BİLİNCİNDE ŞİDDETİN SORGULANMASI
 
Anayasanın Başlangıç kısmında, “Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu” yer alır. Anayasanın takip eden maddelerini ve diğer kanunları da bağlayıcı niteliği olan Genel Esaslar kısmında cumhuriyetin nitelikleri, devletin amaç ve görevleriyle birlikte insanın maddi ve manevi varlığını tüm yönleriyle garanti altına alır. Anayasal güvenceye rağmen yaşam içerisinde yoğun bir şekilde erkekten kadına ve de çocuğa karşı sistematik bir şekilde uygulanan şiddet türleri ve hak gaspı, İstanbul Sözleşmesi veya 6284 sayılı Kanun gibi farklı düzenlemelerin yapılmasını da zorunlu tutmuştur. Ancak kurucu yasanın etkinliğinin hissedilmediği toplumsal yapıda diğer düzenlemelerin gerek kavramsal içerik gerekse uygulamadaki istikrarının sorgulanması ve sonradan kanun maddelerinde görülen şiddetin kabul edilmiş varlığına yönelik ifadeler, isyan ve itiraz edilen muamelenin yeniden üretilmesine neden olmaktadır. Vatandaş olarak hak ile sorumluluk hususunda toplumsal bilgi ve belleğin kültürel yapıya enjekte edilmesi gerekliği çalışmanın temel sorunsalını teşkil etmektedir. Hukukun üstünlüğünün ilke edinildiği devletin vatandaşı olmanın ne anlama geldiğini ve kavramların ne anlattığını bilmek, ona kaynaklık eden geleneğin, kültürün üstünde olan hukuka kültürü yeniden dizayn etme yetkinliği tanır. Bu saiklerle tesis edilen kültürel iklimde kişilerin haklarının yanı sıra ailesine, topluma, ülkesine karşı ödev ve sorumluluklarının bilincinde sürdürdükleri yaşamda şiddet, gösterdikleri veya maruz kaldıkları bir tehdit olmaktan çıkacaktır.

Anahtar Kelimeler: Anayasal Temel Hak ve Hürriyetler, 6284 sayılı Kanun, Şiddet



 


Keywords: